"(...) Araştırmaya başlarken Megrellerin kendilerini Gürcü olarak tanımladığı fikrine sahiptik. İki görüşmeci de bunu kanıtlar nitelikte şeyler söylemişlerdir. Görüşmeciler kendilerini “Megrel ama Gürcü” olarak tanımlamaktadır. Ama özellikle rüyalarında kendilerini hâlâ eski mahallelerinde görmeleri, hep Megrelce şarkılar söylemeleri aidiyetlerini tam olarak kaybetmediklerini göstermektedir.
Bu gibi zor alanlarda çalışmak isteyen birçok araştırmacıya öneriler ise şu şekilde olacaktır: Alana çıkıp sözlü tarih yapılan ve bu sebeple görüşmeci aranan araştırmalar her zaman genişzamanlar gerektirir. Bu hem görüşmecilerle karşılıklı güven ilişkisi kurma açısından önemlidir, hem de kısa zamana sıkıştırılan araştırmalarda planlardaki aksamalar ya da aksilikler çalışmanın seyrini etkilemektedir. Diğer yandan, araştırmaya ayrılacak geniş zaman, araştırılan konuda farklı kişi ve kurumlarla da ilişkiye girmeye imkan verir. Bu ise elde edilecek verilerin çeşitliliğini sağlamakla birlikte farklı yaklaşımların karşılaştırılması üzerinden daha derinlikli bir analizi mümkün kılar.
Mekân seçimi öncesinde görüşmeci ile güven ilişkisi kurmak önemlidir. Bu öncelikle görüşme yerinin belirlenmesinde ya da gerektiğinde değiştirilmesinde belli bir rahatlık ve kolaylık sağlayacaktır. Çünkü görüşmecinin seçtiği bir mekânda her zaman istenen verimlilikte bir görüşme gerçekleştirilemeyebilir veyahut araştırmacının seçtiği mekân görüşmeci tarafından uygun bulunmayabilir. Görüşmeci ile kurulan güven ilişkisinin, mekan seçiminin yanı sıra görüşmede belli konuların (politik, ekonomik, kişisel...) daha derinlikli konuşulmasına da yarayacağı muhakkaktır. (...)" (Sayfa 7 - 8)